Tarayıcınızda JavaScript özelliği kapalıdır!
.

Kalanlar Bayrağı Daha Da Yükseğe Kaldırdılar

Kalanlar bayrağı daha da yükseğe kaldırdılar
Hâlâ aralarındaymış gibi ölenler
Hızlı, emin ve öfkeli yürüdüler


Karanlığın katlettiği yiğitler
Alev oldular partizanların bilen, gören, değiştiren ellerinde
Yedi yıldız parlayıp söndü
Uçsuz bucaksız gökyüzünde
Yüreklerde yedi sızı
Gece yedi yerinden yarıldı
Yarıklardan yayılan kızıllık
Tutuşturdu eteklerini karanlığın
Tıklım tıklım doldu Tandoğan Alanı
Kavganın aksaçları kürsüde
Anlamlı dopdolu bir yaşamdı onlarınki

Gelenler bayrağı daha da yükseğe kaldırdılar
Hala aralarındaymış gibi ölenler
Hızlı, emin ve öfkeli yürüdüler

İşçi Kültür Korosu

 

Bir meydan düşün:
Binlerce insan, binlerce emekçi,
Yaşlar var belki gözlerinde
Tıkanmış zorlanan nefesler
Kin yakmış boğazları besbelli.
Haykırışları nefret kusuyor,
Nefret kusuyor havaya kalkan binlerce kol.
Dövmek, yıkmak isteyen binlerce şekil,
Ve sen: “Yaşamdan koparılan “taze fidan” “Genç Öncü’lüm”
Önlerindesin binlerce emekçinin
Binlerce yürek acınla dolu.
Bir neferdin özgürlüğe: doludizgin
Tuttuğun bayrak binlerce insanı örttü.
Binlerce insan binlerce emekçi
Kendi şehitlerinin önünde
Savaşmak ve yenmek için düşmanı,
ANT içti…

Cesim Gökalp
Genç Öncü GYK Üyesi

Faşizme Karşı Genç Öncüler Dergisi, Sayı 2, Nisan 1979

 

Kazanacağız

Son çaylarını ne zaman içmişlerdi anımsamıyorum.
Ama son coşkularını 8 Ekim 1978 gecesi yaşadılar.
Bir gün türküler de böyle topluca söylenirdi elbet.
Görmedim,
hiçbirini tanımıyorum.
Ama coşkularını yaşadım ben de.
İşte o yüzden,
size onları anlatıyorum.
Sevecektir tüm insanlar birbirlerini
günün birinde
onların sevdiği gibi,
ve yaşayacaklardır barış içinde.
Bir mücadele ancak böyle verilir.
Beyinlerimizle
dillerimizle, ellerimizle
yüreklerimizle.
“Güneşili günler” görülür bir gün,
‘yaşam savunulmak’ ister.
Ve dökülür kanlarımız
türkülerimiz bitmez
yarım kalır sevdalarımız.
Ama daha coşkulu söylenir türkülerimiz giderek
sevdalanır yine kara gözlülere, selvi boylulara
daha isteyerek.
Bitmez canımız kırılmakla
bire bin verir saflarımız
gelişir özümüz,
bunu bilmenin onuruyla,
ayrılır aramızdan birkaçımız.
Onların yasını kavganın içinde tutacağız
yüreklerimizde acıları,
gözlerimizde bıraktıkları ışıltılar,
kazanacağız!...

Figen / Dostların ardından

Faşizme Karşı Genç Öncüler Dergisi, Sayı 8-9, Kasım 1979