Tarayıcınızda JavaScript özelliği kapalıdır!
 

Demagoji ve yalan faşist saldırganları kurtaramayacak…

Faşist cellatlarca düzenlenen insanlık dışı katliamın uyandırdığı büyük nefret ve tepki sermayenin eli kanlı uşaklarının yalan ve demagoji kampanyasını beraberinde getirdi. Yalanlar ve demagoji kampanyası faşist Hareket Partisi yöneticilerinin verdikleri demeçlerle ve Bahçelievler’de faşist örgütlerin para yardımları ile tuttukları evlerde yuvalanan ülkücü bozuntularının dağıttıkları bildirilerle ve sermayenin para yardımları ile beslediği gerici faşist basının haberleriyle sürdürüldü. Önce olayı alelade, her gün meydana gelen ve alışılmış bir görünüm kazandırmaya çalıştılar. Ancak olayın çapı büyük, amacı ve kimler tarafından düzenlendiği belliydi. Faşist örgüt ve kişilere karşı nefret ve tepki çığ gibi büyüyordu. Saldırının işçi sınıfının politik hareketinin neferlerine yöneltilmiş olması olayın alelade boyutlarda görünümünü yaratmanın mümkün olmadığım gösteriyordu.

Bu tepki ve nefret faşist Hareket Partisi'nin temsilcisince "olay çok üzücüdür, bizim böyle bir olayla ilgimiz yoktur" yalanının söylenmesiyle geçiştirilmeye çalışıldı. Ardından faşist demagojinin artık kanıksanmış olan beylik iddiası ortaya atıldı. "Olay sol kuruluşlar arasındaki anlaşmazlığın sonucu meydana gelmiştir." Bu adi yalanın kanıtlanması için ise katledilen can yoldaşlarımızın karalanması yolunu seçtiler. Bu yöntem faşist demagojinin aşağılık yanı kadar zavallılığını da sergiliyordu. Ardından Türkiye İşçi Partisi içinde silahlı mücadeleyi reddeden unsurlar bulunduğunu, katliamın amacının ise silahlı mücadele yanlısı sol grupların bu unsurları da terör olaylarına karıştırmak olduğunu ileri sürdüler. Hergün'de yer alan yorumda şöyle deniyordu:

'Baskında TİP’in silahlı eyleme karşı olan grubuna mensup olanlar öldürülmüştür. Ve 7 kişiden birini de yapılan plana uygun olarak sağ bırakmışlardır."

TİP içinde gruplar olduğu yalanının söylenmesi bir yana vücuduna öldürücü 5 kurşun sıkılmış Serdar yoldaşımızın "bilerek sağ bırakıldığını” iddia etmek gözü dönmüş cinayet şebekelerinin faşist uşakların beceriksizce ve kendilerini hemen ele verecek nitelikteki yalanlarının ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

“Bahçelievler Ülkücüleri” imzasıyla Bahçelievler halkına dağıtılan bildiri ise faşist uşakların olayın çarpıtılması girişimlerinde kendi aralarında da bir bütünlük sağlayamadıklarını ortaya çıkarmaktadır. Bu bildiride ise olay yine beylik yalanlarından biri durumundaki “Maocu-Leninci” çatışması olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Ancak Bahçelievler halkı kimlerin gece yarıları sokaklarda uluduklarını, kimlerin silah atarak terör yarattığını ve kimlerin Bahçelievler’i dolaşılmaz hale getirdiklerini iyi bilmektedir.

7 yiğit yoldaşımızın öldürülmesi ile sonuçlanan katliamda kullanılan adi aşağılık ve zavallı demagoji ve yalanlar olayın geçiştirilmesini değil faşist örgüt ve kişiler üzerindeki nefretin daha da artmasına yol açmıştır.

Demagoji ve yalan faşist saldırganları kurtaramayacaktır!

Genç Öncü, Aylık Siyasi Gençlik Dergisi, Sayı 6, Kasım 1978, s. 5