MHP İşgali Altındaki Bahçelievler'de Katliam Planı Nasıl Uygulandı?
Faşist infaz mangası, efendilerinden aldığı buyruğu uygulamak üzere 8 Ekim'i 9 Ekim'e bağlayan gece yarısını seçmişti. Plan, MHP işgali altındaki Bahçelievler’in 15. sokağındaki 56/2 numaralı evde kalan Türkiye İşçi Partililerin pusuya düşürülerek katledilmesiydi. Pusu, faşist manganın elemanları tarafından evin çevresinde daha gecenin erken saatlerinde kuruldu. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün bilgisayar bölümünde çalışan Salih Gevenci ile Faruk Ersan'ın oturdukları evin kapısı gece saat 23 sularında çalındı. Aynı evde o gece, 7-8 Ekim tarihlerinde Ankara'da yapılan Türkiye İşçi Partisi İl Temsilcileri Toplantısı'nı izlemek ve katılmak üzere kentte bulunan 3 partili de konuk olarak bulunuyordu. Gevenci ve Ersan'ın iki arkadaşı da aynı gece evi ziyarete gelmişlerdi.
Kapıyı çalan faşist katiller, içerden "Kim o?" sorusuyla karşılaştılar. Profesyonel canilerin yanıtı, "Açın kapıyı, polis! Arama yapacağız!" oldu. Kapının açılması üzerine faşist manganın üç elemanı, ellerinde otomatik ve uzun namlulu silahlarla içeriye daldılar. Önce odada bulunanların etkisiz hale getirilmesi sağlandı. Faşist çetenin mensupları, evdekilere Faruk Ersan'ın ablasının resmini göstererek de şöyle diyorlardı: "Kardeşi elimizde!.." Faşist manga, karşılarına ilk çıkanları etkisiz hale getirdikten sonra diğer odada uyumakta olanlara yöneldiler. Katliam sonrası yapılan otopside, evde öldürülenlerin tümüne eter koklatıldığı, vücutlarında normalin çok üzerinde saptanan eter miktarıyla belli olacaktı. Eter koklatılarak bayıltılanların elleri arkadan elektrik kablosuyla çift düdüğüm bağlandı. TİP Bursa Yenişehir İlçe Başkanı ve Genç Öncü üyesi Latif Can, TİP Bursa Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi ve Genç Öncü üyesi Efraim Ezgin, Genç Öncü ve TÜTED üyesi Hürcan Gürses kurşunlanarak öldürüldü. Genç Öncü ve İşçi Kültür Derneği üyesi Osman Nuri Uzunlar ise boğularak katledildi.
Bu arada, evden alınarak dışarda bekleyen 34 şehir kodlu "Nova" marka otomobile götürülen TİP Çankaya İlçe üyesi ve Genç Öncü Ankara Şube yöneticisi Serdar Alten de, faşist katillerin "reis" diye çağırdıkları caninin işimize yaramaz demesi üzerine eve geri getirildi. Alten'e de 5 kurşun sıkıldı ve öldü zannıyla bırakıldı.
Faşist manga, TİP Çankaya İlçe ve TÜM-DER üyesi Salih Gevenci ile TÜM-DER ve Genç Öncü üyesi Faruk Ersan yanlarında olmak üzere, arabalarına binerek olay yerinden uzaklaştılar.
Faşist katliam, silah sesleri üzerine çevreden ve aynı apartmandan gelenler tarafından saptandı. Olayın ilk tanıkları, ağır yaralı Serdar Alten'i hastaneye kaldırarak katliamdan Emniyet'i haberdar ettiler. Serdar Alten Hacettepe Hastanesinin Acil Servis'ine götürüldü ve arkadaşlarından birinin telefonunu bildirmesiyle Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncü'lü arkadaşları katliamdan haberdar oldu. Ağır yarasına ve hemen ameliyata alınacak durumda olmasına rağmen, Alten, TİP yetkililerine ve nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'na ilk ifadesini verdi. Serdar katillerin eşkâlini tarif etti, öldürülen ve kaçırılan arkadaşlarının isimlerini bildirdi.
Olayın öğrenilmesinden hemen sonra TİP yöneticileri Emniyet'e başvurarak kaçırılan partililerin bir an önce bulunmasını istediler. Ayrıca olayın tek tanığı Serdar Alten'in korunması için Hacettepe Hastanesinde ve çevresinde geniş önlemler aldılar. Bu arada çok sayıda Partili hastaneye koşuyor, Alten'in hayatının kurtarılması için kan vermek için sıraya giriyorlardı.
İçişleri Bakanı, Ankara Valisi, Emniyet Müdürü ve diğer ilgililer ise sabaha karşı toplanarak olayı değerlendireceklerdi.
8 Ekim sabah saatlerinde Karşıyaka Asri Mezarlığı’ndaki morga giden Türkiye İşçi Partililer, olayın geçtiği evde katledilen arkadaşlarını teşhis ettiler. Bu sırada katliam ve kaçırılma olayının haberi Ankara'da ve bütün yurtta hızla yayılıyordu. Faşist katliamın yarattığı nefret bütün kamuoyunda çığ gibi büyürken, aynı gün öğle saatlerinde kaçırılan Türkiye İşçi Partililer‘in de katledildiği öğrenildi. Salih Gevenci ile Faruk Ersan'ın cesetleri, Ankara-Eskişehir karayolunun 33. kilometresinde köy yollarının birinde, başlarına üçer kurşun sıkılmış, elleri bağlı halde bulunmuştu.
Gevenci ile Ersan’ın öldürülmesiyle ilgili haberin kısa sürede yayılmasıyla, faşist infaz mangalarının işlediği kalleşçe cinayete karşı yükselen nefret ve kin bir kat daha artıyordu.
Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm için Yürüyüş, Haftalık Siyasi Haber ve Yorum Dergisi, Sayı: 184, Ekim 1978, s. 4