Tarayıcınızda JavaScript özelliği kapalıdır!
.  

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Yedi Kardeşler / 1 (1979)
Bütün Şiirler 14, Kandan Kına Yakılmaz, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1985, s. 101-103

Yedi Kardeşler / 2 (Haziran, 1979)
Bütün Şiirler 15, Tohumlar Tuz İçinde, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1988, s. 170-174

1/Olay
2/Yansıma
3/Uzaklaşan Köprüler

 

Yedi Kardeşler

yedi can yedi kardeş

parlıyor geceleri tepemde

yedikardeşler’i çocukluğumun

o üçü işte şunlar

dörtlünün önündeki üç yıldız

yedi can yedi kardeş

canlarım umutlarım güvencelerim

sığmıyor kafesine bu gece yüreciğim

bu haziran geceleri bu iğde kokuları

bu gece birdenbire yana yana yüreğim

canlarım umutlarım güvencelerim

bak işte ordasınız başımın üzerinde

içinde yüreğimin

belki yaşlandım artık bu belki geceyarısı

belki iğde kokusu belki yalnızlık

sığmıyor kafesine bu gece yüreciğim

ıslık çalmak istiyorum bu gece

çakıp duran bulutları

boğmak için bu gece

geçmiş saat gecenin yarılarını

arada bir silah sesi bir şimşek

gümüş bir dere sanki yaklaşıp duran şafak

çok ötelerden

milyonlarca yıldan beri hep böyle söker

ayırdetmez kentleri gömütlüklerden

başımı kaldırınca yaz geceleri

gümüş bir dere sanki yaklaşan şafak

anlatılmaz bir acıyla yedikardeşler

anamın süt kokulu masal göğünde

ne coğrafya bilirdik ne astronomi

Samanyolu bir masaldı bitmez tükenmez

sokaktaki kavganın çok ötelerinde

batardık o altın parıltılı temmuz gecelerinde

doğardık dünyamıza tanyıldızıyla

oyunlar oyuncaklar türküler ülkesinde

yıllar geçti geçer gibi bulutlar

savruldu günlerimiz yapraklar gibi

nice yakın acıların arefesinde

süt bitti masal bitti yedikardeşler bitti

daldı tozlu sokaklara çıplak ayaklarımız

ekmeğin kandan geçen öykülerinde

sokakta kavga vardı yaşamak bir kavgaydı

ateşlerden geçtik geldik ak bir yola düştük geldik

yaşamadık belki ama yaşamayı öğrendik

çeliklendik haksızlığın örsünde

yıllar sonra bir haziran gecesi

bakıyorum çocukluğun yedikardeşler"ine

gülümsüyor yüreciğim yedi kan damlasında

ateşlerden geçer gibi tanyerine düşer gibi

büyüterek sesimi milyonların sesine

(1979)
Hasan Hüseyin, Bütün Şiirler 14, Kandan Kına Yakılmaz, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1985, s. 101-103

 

yedi kardeşler/2

... Sayfa Başına Dön ...

1/Olay

yüzlerini gördüğümü pek sanmıyorum

yedi can yedi yoldaş

parlıyor geceleri tepemde

yedikardeşler'i gibi çocukluğumun

faruk ersan

efraim

serdar alten

lâtif can

üçü de işte şunlar

dörtlünün önündeki üç yıldız

osman nuri uzunlar

hürcan gürses ve salih

salih gevenci

en yaşlısı 51 'li

yeni basmış yirmisine

en genci

yedi can yedi kardeş

8 ekim '78 gecesi

pazarı pazartesiye bağlayan gece

başkentte bahçelievler semtinde

biçildiler faşistlerce

biçildiler duydunuz

biçildiler gördünüz

baktınız yüzlerine gazetelerde

baktınız ve sustunuz

ne franko madrid'inden dem vurun bana

ne şah’ın tahran'ından

ne de salazar lizbon'undan baylar

gerçek işte ortada

 

... Sayfa Başına Dön ...

2/yansıma

canlarım umutlarım güvencelerim

salih serdar hürcan nuri lâtif faruk efraim

sığmıyor kafesine bu gece yüreciğim

bu haziran gecesi

bu iğde kokuları

bu gece birdenbire

kaldırdım başımı başkentin kirli yıldızlarına

yana yana yüreğim

baktım çocukluğumun yedikardeşler'ine

ve size birdenbire

yedikardeşler dedim

canlarım umutlarım güvencelerim

salih serdar hürcan nuri lâtif faruk efraim

bak işte ordasınız - başımın üzerinde

içinde yüreğimin

yorgunluğun böylesini hiç duymamıştım

kızgınlığın bu yanını tanımamıştım

belki yaşlandım artık

belki geceyarısı

belki iğde kokusu

belki yalnızlık

bilmiyorum hangisi

sığmıyor kafesine bu gece yüreciğim

ıslık çalmak istiyorum durmadan

boğmak için gözlerimde

çakıp duran bulutları

 

... Sayfa Başına Dön ...

3/Uzaklaşan Köprüler

geçmiş saat gecenin yarılarını

ne uyku

ne tünek

arada bir silah sesi

bir panzer

gümüş bir dere sanki yaklaşan şafak

çok ötelerden

milyonlarca yıldan beri hep böyle söker

ayırdetmez kentleri gömütlüklerden

başımı kaldırınca yaz geceleri

anlatılmaz bir acıydı yedikardeşler

anamın süt kokulu masal göğsünde

ne coğrafya bilirdik ne astronomi

samanyolu bir masaldı bitmez tükenmez

sokaktaki kavganın çok ötesinde

batardık o altın parıltılı akşamyıldızıyla

temmuz gecelerinde

doğardık dünyamıza tanyıldızıyla

oyunlar oyuncaklar türküler ülkesinde

yıllar geçti üstümüzden - geçer gibi bulutlar

savruldu ömrümüz yapraklar gibi

nice yakın nice sıcak

acıların arefesinde

süt bitti masal bitti yedikardeşler bitti

daldı tozlu sokaklara çıplak ayaklarımız

ekmeğin kandan geçen serüveninde

sokakta kavga vardı işyerlerinde kavga

astronomi derslerinin büyükayı’sı

kalmıştı kavganın çok gerisinde

ateşlerden geçtik geldik ak bir yola düştük geldik

yaşamadık belki ama yaşamayı öğrendik

çeliktendik haksızlığın örsünde

yıllar sonra bir haziran gecesi

bakıyorum çocukluğun yedikardeşler'ine

gülümsüyor yedi yiğit yedi kan damlasında

alınları ışıklı yüzleri bahar bahar

güzel günler yolcusu yedi can yedi yoldaş

‘78 ekiminin bir kahpe gecesinde

yürüyorlar bayraklarla güzel günlere

yürüyorlar kalleşliğin alçaklığın üstüne

büyüyerek milyonların sesinde

canlarım yiğitlerim barış güvercinlerim

salih serdar hürcan nuri lâtif faruk efraim

derim ki ben size bu şafak öncesinde

kurtulacak benim ülkem kurtulacak ülkeler

şafak söker gibi sökecek

kurtuluş - hey kurtuluş

türküleşe türküleşe halkımın öfkesinde

 

(Haziran, 1979)
Hasan Hüseyin, Bütün Şiirler 15, Tohumlar Tuz İçinde, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1988, s. 170-174